top of page

BENİM BİR ADIM VAR- Ruhsal Savaş

Rahat bir koltuğa oturup başını arkasına yaslayarak tavanı izlemeye başlamıştı. Başından geçen bütün olaylar tek tek gözlerinin önünden geçerken isyan duyguları tüm bedenini sarmalamıştı, nereye ya da kime öfkeleneceğini bilmiyordu. Sadece kendisine mi öfkelenmesi lazımdı bilmiyordu. “Bu neden benim başıma geldi” düşünceleri ile beyninin içerisinde başka bir silüet ile konuşuyordu. Karanlık ve derinliği olmayan, yüzeysel bir şekilde kafasının içerisinde duran, bütün beynini ve duygularını kemiren, üflese bir anda toz olacak kadar hafif ama tek eliyle kaldırıp atmayacak kadar ağır bir silüet “ne istiyorsun benden” diye sorduğunda aldığı tek bir cevap oluyordu. “korkaksın ve sen hiçbir şeysin” –“senin bir adın yok hatta artık senin bir kimliğin bile yok” bu sesler ve cümleler kalbinin sıkışmasına sebep oldu bir an ayağa kalkarak camın önüne doğru ilerledi.


Madem dedi “madem bir kimliğim bile yok neden ben de diğer insanlar gibi normal görünüyorum?” “kendimi sonsuzluğa bıraksam bütün bu sesler ve gölgeler silinir mi?” kendi kendisi ile derin mücadele içine girmişti. İnsanın kendisiyle olan savaşı en zor savaşlardan biridir. Kazanan yok, kaybeden yok. Ortada sadece tek bir enkaz olur ve bu enkazın içinde savaşan her şey yok olur. Karanlık ve koyu düşünceler içerisinde ne kadar zaman geçti bilmiyordu. Bir saat sesi geliyordu ancak kafasını kaldırıpta saate bakmaktan bile korkuyordu. Herkesten nefret ediyor ve kavga ediyordu, bütün kavgaların sonunda derin bir pişmanlık ile yalnız geçen dakikalar içerisinde kafasının içerisinde kendisine kötülük fikirleri aşılayan o karanlık ses ile kavga etmeye devam ediyordu. “senin yüzünden insanlar benden kaçıyor, adımı bile söylemeye çekiniyorlar” “sahi benim adım ne?”


Tüm bu dengesiz ve anlamsız tutumları yüzünden insanlardan kaçıyordu, zaten insanlar da kendisi ile yan yana durmak bile istemiyordu. Kendisini dışlıyorlar ya da görmezden geliyorlardı. Günün büyük çoğunluğunda en sakin olduğu duruma geçmek için uyuyordu. “Uyumak evet sadece uyumak kavgalardan ve seslerden kaçmanın tek yolu, aklımdaki karanlığın sustuğu anlar uyuduğum anlar.” Kafasının içerisinde olan o canavar komplo teorileri ile tüm gününü zindan içerisinde geçirmesine sebep oluyor ve hatta kendisinin bile bu duygulara inanmasını sağlıyordu. Bedeninin kontrolü nasıl bir hayalin elinde olabilirdi aklı bir türlü almıyordu. Neden kendi duygularını ve kendi bedenini kontrol edemiyordu. Belki de acizdi.

Bütün bu duygular içerisinde birisinin ismini söylediğini duydu, “evet dedi evet benim bir adım var, benim de bir kimliğim var.” Bu insanlık içerisine ben kendim isteyerek gelmedim, bu durumu kendim seçmedim. Eğer bu şekildeysem beni siz aranıza alacaksınız ve benimle yaşamayı öğreneceksiniz. Mesela ilk olarak işimi bana geri verin, duygusal çöküş yaşayan travmatik bir insan olarak ben neden kendime aranızda yer edinemiyorum. İşimden atılıyorum ve toplumdan dışlanıyorum. Bunu ben seçmedim, ben kimliksiz değilim. Ben bir insanım ve benim bir adım var.

Ben kendi içimde farklı bir detay arkasında saplanmış kalmışım, sizin gerçek sandığınız beni siz dışlayarak beslediniz hem size hem de bana zarar verecek şekilde nefes alıyor. Kafamın içerisinde can buluyor. Duygu geçişlerimin, dengesiz tavırlarımın bir gerekçesi var mı? Bir sorun yüzünden mi bu hâle geldim? Hiç beni dinlediniz mi? Ailenizin bir anda sizden utanarak uzaklaştığını düşünün, kalbiniz ve gururunuz kırılmaz mıydı? Annemden ve babamdan aldığım özellikler ile ben bu hâle geldim, neden şimdi benden böyle utanarak kaçıyorsunuz. Siz grip olduğunuzda insanlar sizden utanarak kaçıyor mu? Bu da benim hastalığım bununla yaşamayı öğrenmem lazım aslında ben öğrendim de sizin de öğrenmeniz lazım. Karanlığa doğru sessiz adımlarla ilerlerken arkasında bıraktığı bu kelimeler kağıdın üzerinde hüzünlü bir şekilde dans ediyorlardı. Kendi yaşam alanı içinde bile fazlalık gibi gelen genç bir insan tüm bu acımasızlıklar içinde gözden kayboldu. Kafasında oluşan o karanlık sesler mi? Başka bir insanı çemberi içine almak için dolaşmaya devam ediyor. Sıra belki de bu genç insanı dışlayan, yaşadığı psikolojik durum yüzünden işinden eden, ötekileştiren kişiye gelmiştir belli mi olur?


Benim bir adım var, benim bir kimliğim var, ben de sizler gibiyim.


Edit: Figen AKÇAYOĞLU



0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page