EN MUTLU ZAMANDA ÇEVREMİZDEKİLER
Hayatımızın belirli dönemlerinde normalden farklı bir mutluluk hissederiz. İstediğimiz okulu kazandığımızda, istediğimiz mesleğe başladığımızda, evlilik sürecinde... Daha bir sürü örnek verilebilir. Böyle zamanlarda içimdeki o coşkulu mutluluğu bağırarak herkesle paylaşma isteği geliyor bana, o dönemde yanımda olanlar şüphesiz hayatımın unutulmaz kişileri oluyor. Geçenlerde ''iyi gün dostluğu'' diye bir şey duydum. Kötü günde yanımızda olup destekleyen oluyor da iyi günde kıskanmadan mutluluğumuzu paylaşan olmuyor diye... Bu durum aklıma şunu getiriyor, iyi günde mutluluğumu içtenlikle paylaşamayanın kötü günde yanımdaki varlığı mutsuzluğum üzerinden egosunu tatmin edip, kendisini kendince yüceltmek olmaz mı? İyi günde yok kötü günde var denmiş ama bence o kişi hiç yok. Sadece kötü günlerde görünüp 'ah vah' etmesi neye yarar ki.. Böyle durumlarda büyük sorumluluk bize düşüyor. Kim hangi zaman hangi sebeple yanımda? Kendimize bu sorunun cevabını dürüstçe verdiğimizde çevremizde şüphesiz güvendiğimiz kişiler olur. Acaba bu soruya cevap verdiğimizde çevremizdekilerin sayısı azalacak mı? Demek istediğim biz onları kendimizden uzaklaştırıp çevremizdekilerin sayısını azaltacak mıyız?
Bu konuyu irdelemek hayal kırıklığını da beraberinde getirebilir. Kimin hangi sebeple yanımızda olduğunu incelemeden kabul etmek bazılarımız için daha tatmin edici olacaktır. Ama bence hepimiz her şeyin farkındayız, kişilere bilinçli ya da bilinç dışı zaman veriyoruz. Eğer istediğimiz samimiyeti zamanla da göremezsek yollarımızın ayrılmasına razı oluyoruz. Buradaki hayal kırıklığını büyütmemek faydalı diye düşünüyorum. Yine de hayal kırıklığı büyük olabilir. Öyle ise karşı taraftan beklentilerin var demektir. Beklentilerimiz çok olduğunda hayal kırıklığını da yoğun hissediyoruz. İnsanız ihtiyacımız olanla sınanıyoruz, bu yaşanılanlarla belki de hayat sana kimseden bir şey beklemeden yaşamayı öğren demeye çalışıyordur. Ya da kimden neyi bekleyeceğini öğren.. Böyle durumlardaki hayal kırıklığında yaşadığımızdan alacağımız derse odaklanmak en mantıklısı. Biz kendimizden sorumluyuz, hayal kırıklığı da bize yaşatanın sorunu onunda bu yaşattığından kendince alacağı ders vardır. Kimin neyi neden yaptığını, kimin neye ihtiyacı olduğunu bilemeyiz ama hayatta hiçbir şeyin boşuna olmadığını biliyoruz o yüzden eleştirip yargılamak yerine anlamaya çalışalım.
Kabul edelim yaşamda sonsuz ihtimal var. Her an her şey olabilir, herkes her şeyi yapabilir. Beklediğimiz insanlardan istediğimiz samimiyeti göremezken, beklemediğimiz insanların fazlaca samimiyetini hissedebiliriz... Hayal kırıklığına kapılıp enerjimizi düşürmek yerine bize verdiği mesajı anlayıp şükredersek kişisel gelişimimize de çokça katkı sağlarız.
İyi günlerimizin artmasını ve bu zamanları gönlümüzce paylaşabileceğimiz kişilerin çoğalmasını diliyorum.
Biz de çevremizdekilerin mutluluğunu paylaşmayı unutmayalım :)
