FREUD’UN EN BİLİNEN BİRKAÇ VAKASI
1886 yılında Paskalya' da açtığı muayenehanede hasta görmeye başlayan Freud'un hasta yoğunluğu başlarda azdı. Ancak 1890'lı yılların ortalarına doğru artış göstermişti. Freud bu tarihten sonra haftanın altı günü çalışmaya başladı. Gördüğü nevrotik vakaların öykülerini ilk kez “Histeri Üzerine Çalışmalar” adlı eserinde yayınladı.
Dora
Freud on sekiz yaşındaki Dora'yı 1900 yılı ekim ayında görmeye başladı ve tedavi Dora'nın isteğiyle aralık ayında son buldu. Dora nefes almakta güçlük çekiyor, öksürük krizlerine giriyor ve bayılıyordu. Ailesini de intihar edeceğini söyleyerek tehdit ediyordu. Dora'nın anne ve babasının mutsuz bir evlilikleri vardı. Babasının sevgilisi vardı ve kadının kocası da Dora’yı baştan çıkarmaya çalışıyordu. Dora adamı geri çevirmesine rağmen hem adama hem de babasının sevgilisine karşı cinsel arzu duyduğu Freud tarafından ileri sürülmüştür. Freud kızın anlattığı ve birlikte yorumladıkları iki rüya sayesinde bu karmaşık vaziyeti analiz etmeyi başardı.
Küçük Hans
"Küçük Hans" Freud'un arkadaşı Max Graf’ ın oğluydu. Babası, oğlunun gelişiminden arkadaşı Freud'a bahsetmişti. Hans psikolojik ve fizyolojik açıdan son derece sağlıklıydı. Ancak atlardan aşırı derece korkmaya başlamıştı. Korku öyle bir hale geldi ki çocuk, bir at tarafından ısırılmaktan korktuğu için artık evden dışarı çıkamaz duruma gelmişti. Ailesi çocuğun cinsel açıdan erken gelişmesine karşı verdiği tepkiler sorunun nedenine dair birçok ipucu barındırıyordu. Freud, çocuğun atlara karşı geliştirdiği korkunun altında bu bastırılmışlığın olduğuna inanıyordu. Sonunda çocuğun bu korkuyu yenmesini sağladı.
Fare Adam
Freud’un bu hastası Viyanalı bir avukattı. Çocukluğundan beri obsesif düşüncelerden şikâyetçiydi. Giderek artan bu düşünceler son dönemde katlanılmaz hale gelmeye başlamıştı. Babasının ve sevdiği kadının başına kötü şeyler geleceğinden korkuyordu. Ayrıca bir usturayla boğazını keserek intihar girişiminde bulunmuştu. Freud, obsesif davranışların ortaya çıkışının nedenini; bir askerin hastaya uygulanan bir ceza yönteminden bahsettikten sonra ortaya çıktığını saptadı. Bahsi geçen ceza, bir kaba yerleştirilen farelerin ceza uygulanacak kişinin anüsüne yerleştirilmesi biçiminde yapılıyordu. Hasta, babasının ve sevdiği kadının bu cezaya çarptırılacağını düşünüp korkuyordu. Freud bu korkunun altında yatan şeyin şu olduğunu ortaya çıkardı: çocuk kendisini döven babasını öldürmek istemekte ve babasının onun cinsel gelişimini engellediği kanısındaydı. Birkaç aylık tedavinin ardından hasta korku ve kaygılarından kurtuldu.
Kurt Adam
1910 yılında genç ve zengin bir Rus Freud'a gelmişti. Uzun yıllar Avrupa'nın çeşitli hastanelerde yatmış. Gittiği her yerde ümitsiz vaka olarak görülmüştü. Sağlığına kavuşamamıştı. Freud, dört yıl boyunca bu vaka üzerinde çalıştı. Hasta, günlük ihtiyaçları dahi karşılayamadığı için yanında sürekli doktor ve hizmetlilerle birlikte yaşıyordu. Çocukken gördüğü kabusu Freud'a anlatmıştı. Yattığı odanın penceresinin altındaki ağaçta birçok beyaz kurdun oturduğunu görmüştü. Bu rüya sonrası altı yıl boyunca kişi obsesif davranışlar göstermiş ve kurtlara karşı fobi oluşmuştu. Yavaş yavaş korku azalmış ancak bir süre sonra tekrar ortaya çıkmıştı. Çocukta görülen ilk rahatsızlığın nedeninin kız kardeşi tarafından baştan çıkarılışı ve çok küçükken anne babasının cinsel ilişkiye girerken görmesinden kaynaklandığını düşünmüştür. Freud, çocuğun belki de babasının çiftliğindeki hayvanları çiftleşirken gördüğünü ve gördüğü bu aktiviteyi anne babasının yaptığı şeklinde düşünmüş olabileceğini de ifade etmiştir.
EDİT: FİGEN AKÇAYOĞLU
