KÜÇÜK BİR UMUT
Sevilmek ister her insan. Gözle ya da sadece bir kalple değil. Karşı tarafın ruhuyla sevmesini bekler. Hiç usanmadan yıllarca sürer bu bekleyiş.
Belki de bir arayışa çıkıp vurur kendini yola. Bu arayış çölde vadi arayışı gibidir. Yol uzar. Yol uzadıkça tümsekler çıkar önüne. Gözleri hedefe öyle kilitlidir ki göremez onları. Takılıp düşer sürekli. Yaralar açılır dizlerinde. Fakat yaralara aldırış etmeden devam eder rotasına. Cebinde kocaman bir umudu vardır çünkü. Sımsıkı sarılır ona. Düşmesin diye ellerini ceplerinden çıkarmaz. Saklar onu avuçlarında. Bilmez ki her tümsekte avuçlarından birer birer eksilir umutlar.
O kadar çok odaklanmıştır ki yoluna, bunun farkında bile olmaz. Varacağı noktada sevginin onu kucaklayacağını düşünür. Gözlerine perde iner. En önemlisi de hisleri kör olur. Gerçeği göremez. Görse de inanmak istemez. Tonla bahane sunar kendine. Hepsine de teker teker inanır. Yolun sonuna yaklaştıkça daha çok hızlanır. Hızlandıkça da son kalan umut parçaları kayıp gider ellerinden. Yolun sonudur işte onun için. Şimdi ellerinde ne bir umudu ne de dizlerinde derman kalmıştır. Perde yavaşça kalkar gözlerinden. Acısını hissetmediği dizleri sızlamaya başlar. Canı yanar. Oysa tonla yarayla yürürken hiçbirini hissetmemiştir yaralarının. İşte şimdi gerçekler karşısında kaçma vaktidir onun için. Korku sarar bedenini. Aynı şeylerin tekrar yaşanmasından korkar.
Geri başladığı noktaya döner. Elleri tövbe eder umut tutmaya. Bedeni tekrar aynı yolu kaldıramayacağını düşünür. Kalbiyse küsmüştür bedenine. Kandırılmak ağırına gider içten içe. Oturup yaralarını iyileştirmeye başlar insan. Yıllarını verir buna bazen de birkaç ayını. Ama kimseye ihtiyacı yoktur insanın. Her yanından geçene muhtaç değildir o. Çünkü yaralarının dermanının kendinde olduğunu bilir. Tekrar ayağa kalkacak gücü bulduğunda avuçlarına taşacak kadar değil de tuz tanesi kadar bir umuda tutunur.
Fazlasını taşıyamayacağını anlamıştır artık. Yola çıkar çıkmaz adımlarını daha temkinli atar. Çünkü deneyim edinmiştir kendine. İşte şimdi her şeyin farkındadır o. Sakince ilerler. Bu sefer upuzun yol yürümesine gerek kalmaz. Bastığı her adımda çiçek açar çöl. Şimdi onun zamanıdır işte.
Sevgisiyle çöle çiçek açtıran insan bir başkasının sevgisinden daha fazlasını hisseder vücudunda.
